Aylak bir zamanımızda televizyonda rastlayıp en azından birkaç dakikalığına da olsa izlediğimiz yerli filmler vardır. Tarihi ya da bilim kurgu içerikli, bol hareketli, çoğu kez gerçek üstü, başrollerinde diğer Yeşilçam filmlerinden de tanıdığımız ünlü ya da az ünlü isimlerin bulunduğu, ilginç kostüm ve efektlerle bezenmiş filmlerdir bunlar. Çoğu kez gülerek, "amma da yapmışlar" düşüncesiyle, hatta saçma bularak izleriz bu eski filmleri; çünkü Hollywood filmlerinin getirdiği görsel inandırıcılık, teknolojik kalite ve keskin oyunculuk bu 'ev yapımı' fantastik Türk filmlerinde yoktur. Ancak çok daha önemli şeyler vardır bu fantastik Türk filmlerinde. Kısıtlı imkanlar nedeniyle ulaşılan içten bir yaratıcılık vardır örneğin, henüz bozulmamış şehirlerin siluetleri, ellerindeki üç kuruş parayla bir hayali gerçek kılmaya çabalayan güzel insanlar. Uyarlama da olsa, hatta Türk sineması diye bildiğimizden uzak bile görünse anlatılmaya çalışan hikâyeye iyisiyle kötüsüyle buraların kokusu sinmiştir. Başka bir deyişle, bu filmlerin her biri ayrı birer "ruh" kazanmıştır. Haliyle bu filmler için bir araya gelen insanların sarf ettiği emek daha da kıymetlenir; üzerinden geçen uzun yıllar da meraklılarına bu serüveni anlatmak için bu filmlerdeki nice ayrıntının fark edilmesini sağlar.
Türk işi fantastik filmler festivali Fantasturka, bir "kadir kıymet bilme" düşüncesinin eylemi aslında. İlk olarak 2011'de Ankara'da, Ankara Kısa Filmciler Derneğinin girişimiyle düzenlendi. Hem Yeşilçam'ın farklı alanlarında hem de festivalin konu edindiği fantastik Türk filmleri alanında emek vermiş, araştırma ve koleksiyonlarıyla bir devrin unutulmamasını sağlamış isimlere bir teşekkür, bir saygı duruşu olarak planlanan bu festivalde şahane gösterimler ve söyleşiler bulunuyordu. Fantastik filmlere dair araştırmalarıyla tanınan ve filmlerin hak ettiği saygıyı görmesi için çabalayan Metin Demirhan anısına düzenlenen festivalde, ayrıca bu filmlerin kalıcı olması için Türk yapımcılardan bile büyük fedakarlıklarda bulunan fantastik sinema gönüllüsü Vassilis Barounis'e de gıyabında ödül takdim edilmişti.
2013'te İstanbul'da düzenlenen ve burada da oldukça ilgi gören festivalin üçüncüsü art arda iki şehirde birden gerçekleşiyor. İstanbul'da 12-14 Aralık tarihlerinde düzenlenen festivalin Ankara ayağı ise 18-21 Aralık tarihlerinde Çağdaş Sanatlar Merkezinde gerçekleşecek. Ankara'da festivalin biraz daha uzun sürmesi de bizlerin ayrıcalığı olsa gerek elbette. :) Fantasturka'nın Ankara ayağında görülebilecek başlıca filmler şunlar:
(alfabetik sıraya göre)
Atını Seven Kovboy (Aram Gülyüz - 1974)
Çeko (Çetin İnanç - 1970)
Dabbe Zehr-i Cin (Hasan Karacadağ -2014)
Drakula İstanbul'da (Mehmet Muhtar -1953)
Dünyayı Kurtaran Adam (Çetin İnanç -1982)
Kara Murat Şeyh Gaffar’a Karşı (Ernst Hofbauer, Natuk Baytan
-1976)
Ölümün Nefesi - La Mano Che Nutre La Morte (Sergio Garrone
-1974)
Sihirbazlar Kralı Mandrake Killing'in Peşinde (Oksal
Pekmezoğlu - 1967) (Ankara'da ilk gösterim)
Yılmayan Şeytan (Yılmaz Atadeniz -1972)
Zagor Kara Bela (Nisan Hançer-1971)
Şeytan (Metin Erksan -1973)
18 Aralık Perşembe günü Ankara'daki festivalin açılışı "Fantastiğin Sineması" adında özel bir belgesel gösterimi ile başlayacak. Sinema meraklılarının yalnızca filmleri izlemekle kalmayacağı, filmlere dair yapım hikâyelerini, festivale bizzat katılan yönetmen ve oyuncuların anı ve görüşlerini de öğrenebileceği şahane söyleşilerin ve sunumların bulunduğunu özellikle vurgulamak gerek. "Dünyayı Kurtaran Adam" gibi artık dünyaca bilinen kült bir film ile "Vahşi Kan" ve "Çeko" gibi son derece sıra dışı filmlerin yönetmeni Çetin İnanç ile bir söyleşi, filmleri ilgiyle izleyenler için bulunmaz bir fırsat. Aynı şekilde, Çeko'nun başrol oyuncusu ve Yeşilçam'ın 60'lı yıllardan bu yana birçok farklı yapımında rol almış usta tiyatrocu ve sinema sanatçısı Yılmaz Köksal'ın söyleşisi de merakla beklenenler arasında.
Festivalin bu seferki ayağında yenilikler de var üstelik. Maddî ve manevî çeşitli sıkıntılara rağmen çekilerek sinema izleyicisiyle buluşan bilim-kurgu, korku, gerilim, polisiye, western, tarih, kahramanlık gibi türlerden seçilmiş onlarca filme bu sefer özel gösterimler, sergiler, atölye çalışmaları ve interaktif bir fantastik hikâye yazma çalışması eşlik ediyor. Oldukça renkli geçeceğe benzeyen festivalin son gününde de özel gösterimler bulunuyor.
Fantastik Türk sinemasının bilinmeyen yönlerini keşfetmek adına Fantasturka, sinemaya izleyici ya da çalışan olarak gönül vermiş herkes için şahane bir etkinlik. Metin Demirhan'ın da söylediği gibi, Yeşilçam'ın bu sıra dışı ve özel yüzünün, "peşin bir alaycılık" ile değil, "saygı" ve "sağduyu" ile ele alınması gerek; çünkü dönemin şartlarına ve filmlerin çekildiği koşullarla kıyaslandığında ortaya harika işler çıktığını görmek mümkün. Öyle olmasa bile, bu filmlerdeki kostüm, dekor ve efektlerin kullanımındaki yaratıcılık ve filmlerin ardındaki içtenlik övgüye değer. Türk Sinemasının 100. yılını kutladığımız şu sıralarda, hem izleyicinin hem de sinema eserlerinin kat ettiği yolu, geçirdiği değişimi ve yaşadığı serüveni görebilmek için Fantasturka'yı kaçırmamalı. En çok da kadir kıymet bilen bir grup sinema gönüllüsünün Ankara'da başlatıp sürdürmeye çalıştığı "ustalara saygı duruşu"nu izleyiciler olarak desteklemek, hem sinema emekçilerine hem de şehre bir vefa borcu olsa gerek.
Tüm sinemaseverlere ve halen "Ankara'da canım çok sıkılıyor yaa" diyenlere ehemmiyetle duyurulur.
Festival Programı:
İlgili linkler: